İnternet gecikmesi (latency), kullanıcılar web kaynakları istediğinde meydana gelen gecikmedir.
Düşük gecikme, iyi bir kullanıcı deneyimi oluşturmanın önemli bir parçasıdır, yüksek gecikme ise kullanıcıları uzaklaştırabilir.
Ayrıca bir başka yazımızda belirttiğimiz gibi Google da hızlı sayfaları olan web sitelerini sever.
Gecikme nedir?
Gecikme, bir kullanıcı eylemi ile sonuçta ortaya çıkan yanıt arasında geçen süredir.
Ağ gecikmesi, özellikle bir ağ içinde veya İnternette meydana gelen gecikmeleri ifade eder.
Pratik terimlerle, gecikme, bir kullanıcı eylemi ile web sitesi veya uygulamadan bu eyleme verilen yanıt arasındaki süredir.
Örneğin, bir kullanıcının bir web sayfasının bağlantısını tıklaması ile tarayıcının o web sayfasını görüntülemesi arasındaki gecikmedir.
İnternetteki veriler ışık hızında seyahat etse de, internet altyapı ekipmanlarının neden olduğu mesafe ve gecikmelerin etkileri, gecikmenin hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamayacağı anlamına gelir.
Bununla birlikte, en aza indirilebilir ve azaltılmalıdır.
Yüksek miktarda gecikme, web sitesi performansının düşük olmasına neden olur, SEO’yu (Google arama sonuçlarında sıralamanızı) olumsuz etkiler ve kullanıcıların siteyi veya uygulamayı tamamen terk etmesine neden olabilir.
İnternet gecikmesine ne sebep olur?
Ağ gecikmesinin başlıca nedenlerinden biri mesafedir, özellikle istekte bulunan istemci cihazlar ile bu isteklere yanıt veren sunucular arasındaki mesafedir.
Bir web sitesi İstanbul’daki bir veri merkezinde barındırılıyorsa, Bursa’daki (yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki) kullanıcılardan gelen taleplere oldukça hızlı bir şekilde, muhtemelen 10-15 milisaniye içinde yanıt verecektir. Van’daki (yaklaşık 1700 kilometre uzakta) kullanıcılar ise 50 milisaniyeye yakın daha uzun gecikmelerle karşılaşacaklar.
Birkaç milisaniyelik bir artış çok fazla görünmeyebilir, ancak bu, istemci ve sunucunun bağlantı kurması için gerekli olan tüm ileri geri iletişim, sayfanın toplam boyutu ve yükleme süresi ve verilerin yol boyunca geçtiği ağ ekipmanındaki herhangi bir sorunla birleşir.
Bir istemci isteğinden sonra bir yanıtın bir istemci cihaza ulaşması için geçen süre, gidiş-dönüş süresi (RTT – round trip time) olarak bilinir.
İnternette dolaşan veriler genellikle yalnızca bir ağdan değil, birden çok ağdan geçmelidir.
Bir HTTP yanıtının geçmesi gereken ağ sayısı ne kadar fazlaysa, gecikmeler için o kadar fazla fırsat vardır.
Örneğin, veri paketleri ağlar arasında geçerken, İnternet Değişim Noktalarından (IXP – Internet Exchange Point) geçerler. Orada, yönlendiricilerin veri paketlerini işlemesi ve yönlendirmesi gerekir ve bazen yönlendiricilerin bunları daha küçük paketlere ayırması gerekebilir, bunların tümü RTT’ye birkaç milisaniye ekler.
Ayrıca, web sayfalarının oluşturulma şekli, performansın yavaşlamasına neden olabilir.
Çok fazla ağır içeriğe sahip olan veya birden fazla üçüncü şahıstan içerik yükleyen web sayfaları, tarayıcıların görüntülemek için büyük dosyaları indirmesi gerektiğinden, yavaş çalışabilir. Bir kullanıcı, eriştiği web sitesini barındıran veri merkezinin hemen yanında olabilir, ancak web sitesi (örneğin) birden fazla yüksek tanımlı görüntü içeriyorsa, görüntüler yüklenirken yine de bir miktar gecikme olabilir.
Ağ gecikmesi, verim ve bant genişliği
Gecikme, bant genişliği ve verim (çıktı) birbiriyle ilişkilidir, ancak hepsi farklı şeyleri ölçer.
Bant genişliği, herhangi bir zamanda ağdan geçebilecek maksimum veri miktarıdır.
Verim, belirli bir süre boyunca gerçekten geçen ortalama veri miktarıdır.
Verim, gecikmeden etkilendiğinden, bant genişliğine eşit olmak zorunda değildir.
Gecikme, zaman içinde ne kadar veri indirildiğinin değil, zamanın bir ölçümüdür.
Gecikme nasıl azaltılabilir?
Bir CDN (içerik dağıtım ağı) kullanımı, gecikmeyi azaltmaya yönelik önemli bir adımdır.
Bir CDN, RTT’yi büyük ölçüde azaltmak için statik içeriği önbelleğe alır. (TurboPak hizmetimiz içerisinde CDN de vardır.)
CDN sunucuları, içeriğin son kullanıcılara daha yakın depolanması ve onlara ulaşmak için çok uzağa gitmesi gerekmemesi için birden çok konuma dağıtılır.
Bu, bir web sayfasının yüklenmesinin daha az zaman alacağı ve web sitesi hızını ve performansını iyileştireceği anlamına gelir.
Daha iyi müşteri deneyimi için web sitesi performansınızı nasıl en iyi yapacağınızı bu yazıda öğrenin.
Web geliştiricileri ayrıca oluşturmayı engelleyen kaynakların sayısını en aza indirebilir (örneğin JavaScript’i en son yüklemek), görüntüleri daha hızlı yüklemek için optimize edebilir ve mümkün olan her yerde dosya boyutlarını azaltabilir. Kod küçültme, JavaScript ve CSS dosyalarının boyutunu küçültmenin bir yoludur.
Önce belirli varlıkları stratejik olarak yükleyerek algılanan gecikmeyi azaltmak mümkündür.
Bir web sayfası, ilk olarak sayfanın ekranın üst kısmındaki alanı yükleyecek şekilde yapılandırılabilir, böylece kullanıcılar sayfa yüklemeyi bitirmeden önce bile sayfayla etkileşime başlayabilir (Ekranın görünen üst kısmı, kullanıcı aşağı kaydırmadan önce bir tarayıcı penceresinde görünen kısma atıfta bulunulur) .
Web sayfaları, tembel yükleme (lazy loading) olarak bilinen bir teknik kullanarak varlıkları yalnızca ihtiyaç duyuldukları kadar yükleyebilir.
Bu yaklaşımlar aslında ağ gecikmesini iyileştirmez, ancak kullanıcının sayfa hızı algısını iyileştirir.
Kullanıcılar gecikmeyi kendi taraflarında nasıl düzeltebilir?
Bazen ağ gecikmesi, sunucu tarafında değil, kullanıcı tarafında sorunlardan kaynaklanır.
Bant genişliği web sitesi performansının garantisi olmasa da gecikme tutarlı bir sorunsa, tüketiciler her zaman daha fazla bant genişliği satın alma seçeneğine sahiptir.
WiFi yerine Ethernet’e geçmek daha tutarlı bir internet bağlantısı sağlar ve genellikle internet hızını artırır.
Kullanıcılar ayrıca, düzenli olarak ürün yazılımı güncellemeleri uygulayarak ve gerektiğinde ekipmanı tamamen değiştirerek internet ekipmanlarının güncel olduğundan emin olmalıdır.
Ayrıca size sunduğumuz TurboPak gibi otomatik ve zahmetsiz olarak web sitenizi 7/24 hızlandırmanız mümkündür tabii. Ön değerlendirme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Siz de fikrinizi belirtin