Bir internet sitesi bağlantısına tıklamak oldukça basit bir şey gibi görünmektedir.
Fakat işin iç yüzünde, size görselleri ve metni getirmek için tüm dünyada yüzlerce istek aniden pinglenmektedir.
Bu birkaç kısa saniyede birçok şey gerçekleşiyor ve yanlış gidebilecek çok şey mevcut.
İnternet sitenizi de beraberine katarak, işler yavaşlamaya başlayabilir.
Eğer internet sitesi yükleme hızı üzerine olan güncel serimi takip ediyorsanız, yavaş internet sitelerinin kötü haber olduğunu bileceksiniz!
Aslında, tembel bir site size binlerce ziyaretçi ve dönüşüme mal olabilir.
Bunu akılda tutarak, neler olduğunu görmek için sahne arkasına gidiyorum.
Bu birkaç saniyeye yakından bakalım ve işleri neyin devam ettirdiğini görelim.
Profesyonel İpucu:
Yavaş site satışları öldürür! WordPress hızınızı güçlendirin.
Sunucu performansı
İnternet siteniz en başından yüklenmektedir.
Biri sizin sitenize tıkladığında, bu bir arabanın motorunda anahtar çevirmeye benzer.
Sizin ziyaretçiniz motorunuzun çalışmasını istiyor.
Gerçekleşen ilk şey şudur:
Tarayıcınız (Firefox, Safari ve benzeri) sunucunuza bir ping gönderir. Tüm bilgi ve veriyi ister, böylece internet sitenizi yükleyebilir.
Eğer sizin sunucu performansınız zayıfsa, yanıt vermesi daha uzun sürer.
Diğer her şeyin ne kadar hızlı olduğu fark etmeksizin, yavaş bir sunucu size her zaman yavaş bir başlangıç verecektir.
Zayıf sunucu performansı neredeyse her zaman internet barındırıcınızın hatasıdır.
Ucuz bir internet barındırıcısı size genellikle paylaşımlı sunucu (shared server) verir, ki bu sizin diğer sayısız internet sitesi ile alan ve kaynakları paylaştığınız anlamına gelmektedir.
Eğer sizin siteniz yavaşsa, bu birçok diğer site ile sırada olduğunuzdandır.
Sunucu konumu
Eğer daha önce hiç uzun mesafe bir arama yaptıysanız, bağlantı kurmanın daha uzun sürdüğünü bilirsiniz.
Bunun sebebi, bilginin oraya ulaşması için fiziksel olarak yolculuk etmek zorunda olmasıdır.
Veri kablolar aracılığıyla geçer ve uydular üzerinden iletilir.
Siz bir internet sitesine tıkladığınızda da benzer bir şey gerçekleşir.
Bir internet sitesine tıkladığınızda, sunucuya bir mesaj gönderirsiniz. Ondan yüklenmesini istersiniz.
Sunucunuz Amerika merkezli diyelim. Japon bir ziyaretçi sizin internet sitenize tıkladığında, bilgiler Pasifik Okyanusu boyunca tüm yolu geçmek zorundadır.
Sunucunuza erişmek için talepte bulunmak zorundadır.
Sonrasında, ekranlarına yüklemek için okyanus boyunca tüm yolu geri gelmek zorundadır.
Veriler hızlıdır. Ama sihirli değildir!
Çok trafik
Eğer çok fazla trafikle karşılaşıyorsanız, bu eninde sonunda internet sitenizin yavaşlamasına sebep olacaktır.
Şimdiki seviyesinde, sizin internet sunucunuz tek seferde yalnızca belirli sayıda insana hizmet edebilir.
Bu biraz, bir mağazada sırada beklemek gibidir. Mağazaya daha çok insan gelmesi, daha yavaş hizmet almaları demektir.
Yalnızca bu da değil, mağazanın sonrasında yardım için ilave kaynakları sürüklemesi gerekmektedir.
Herkese hizmet etmeye yardım etmek için arkadan fazladan personel çağırmak zorundadır. Ancak şimdi arka uç personel de yavaşlıyor.
İnternet sitenize de aynı şey olur.
Sizin sunucunuz tüm fazladan trafiği yönetmeye çalışacak, ancak bir yerlerde yavaşlayacaktır.
Fazla büyük görseller (ve karmaşık dosya formatı)
Çevirmeli ağ bağlantısı (dial-up) internetinin eski günlerini hatırlıyor musunuz?
Büyük bir görselin yüklenmesi, her defasında küçük bir bit olmak üzere bir dakika sürebilmekteydi! Acı vericiydi!
Geniş banttan (broadband) beri bazı şeyler gelişti, ancak genel kural hala uygulanmaktadır.
Siz sunucuya ping attıktan sonra, internet sitenizin her bir bitini sizin tarayıcı ekranınıza taşımaya başlayacaktır.
Sunucu içeriği, metni ve görselleri taşıyacaktır. Bu, mağaza sahibimizin stokları geriden getirmesi gibidir.
Bunu bu şekilde düşündüğünüzde basittir.
Büyük, ağır ögelerin ortaya çıkması daha uzun sürecektir.
Büyük bir görselin yüklenmesi çok uzun bir zaman alacaktır.
Eğer internet sitenizde büyük görsellerden bir ton varsa, her bir resme fazladan yükleme süresi ekliyorsunuz.
Burada dosya formatı da ayrıca önemlidir. Tarayıcılar JPG, PNG ve GIF görsellerini iyi ve hızlıca yükleyebilir.
Ancak, TIFF ve BMP gibi ağır formatlar sizin yükleme sürenize devasa parçalar yükleyecektir. Onlardan kaçının!
Kod yoğunluğu
Burada zaten bir tema hissediyor olabilirsiniz.
Büyük, yoğun unsurlar sizin internet sitenizi yavaşlatacaktır. Sitenizin en yoğun unsurlarından biri bunu yaratan koddur.
Eğer CSS, HTML ve JavaScript’e aşinaysanız, internet sitesi tasarımınızın arkasında muazzam miktarda bir kod olduğunu bileceksiniz.
Örneğin, sadece Facebook’ta 60 milyon kod satırı bulunmaktadır.
Bu Hadron Çarpıştırıcısından (Hadron Collider) daha fazlasıdır.
Ama hala Google’dan azdır!
Eğer sitenizin arka ucu aşırı kod ve JavaScript ile tıkanırsa, açığa çıkarması daha uzun sürecektir.
Metin grafikleri
Birçok internet sitesi metni göstermek için hala görselleri kullanmaktadır.
Örneğin, logonuzu göstermek için bir görsel kullanıyor olabilirsiniz.
Ya da ana sayfanızda büyük bir görselin parçası olarak bir açıklayıcı metniniz olabilir.
Tahmin edebileceğiniz üzere, bu gibi grafiklerin yüklenmesi basit bir yazı tipi alternatifine kıyasla çok daha uzun sürer.
Çok fazla dosya isteği (RTTs)
Büyük, ağır unsurların yüklenmesinin ne kadar uzun sürdüğünü zaten açıkladım.
Pekâlâ, bu yalnızca onların boyutuyla alakalı değildir. Onlardan ne kadar olduğu ile ilgilidir.
Sitenizdeki her küçük unsurun yüklenmek için farklı bir dosya isteğine ihtiyacı vardır.
Her CSS dosyası, her görsel, her sosyal paylaşım tuşu ve JavaScript’in her parçası yeni bir dosya isteğidir.
Sizin sunucunuz saniyede yalnızca belirli miktarda isteğin üstesinden gelebilir.
Diyelim ki sizin internet siteniz her yüklendiği zaman 50 dosya isteği kullanıyor.
Eğer 100 insanın hepsi sitenize aynı anda erişirse, bu bir saniyede 5000 dosya isteği anlamına gelir.
Eğer siz küçük bir sunucu üzerindeyseniz, bu işleri ciddi anlamda yavaşlatacaktır.
Unutmayın, dosyaları sunacak sadece birkaç kaynak vardır.
Çok fazla eklenti
Eğer WordPress çalıştırıyorsanız, büyük ihtimalle perde arkasında bir sürü eklentiniz vardır.
Pekâlâ, bunların her biri kendi dosya isteğini yapar.
Her birinin yüklenecek CSS dosyası ve bazı JavaScript’leri vardır.
Bu, taşınacak daha çok ağırlık ve daha çok dosya isteği demektir.
Eğer birçok eklenti çalıştırıyorsanız, bu işleri yavaşlatacaktır. Kendinize hangilerinin kesinlikle gerekli olduğunu sorun.
Dilerseniz şu yazımızı da okuyunuz: Kaç WordPress Eklentisi Kullanmalısınız?
Gereksiz yönlendirmeler
Tren istasyonuna yol tarifi istediğinizi hayal edin. Sonrasında oraya gidiyor ve kapatıldığını öğreniyorsunuz.
Şehrin diğer tarafına taşınmış ve şimdi şehrin karşısına yürüyerek geçmeniz gerekiyor.
Çok zamanınızı alır, değil mi?
Yönlendirmelerle de aynı şey gerçekleşmektedir. Bu, sayfayı iki defa yüklemek gibidir.
Eğer bunun için harika bir sebebiniz yoksa, sitenizde yönlendirmelerden kaçının.
Eski bir içerik yönetim sistemi (CMS)
Eğer internet sitenizi yönetmede WordPress, Drupal veya Wix kullanıyorsanız, sıradan bir açılır pencerenin (popup) farkına varacaksınız.
Bu, sizden güncellemeleri veya yazılımın yeni sürümünü yüklemenizi istiyor.
Bir güncelleme genellikle, özellikle hız ile ilgili herhangi bir gariplik veya problemi ortadan kaldırmış oldukları anlamına gelmektedir.
Sitenizin daha hızlı ve daha rahatça yüklenmesine yardım edecek tüm yazılımların ve eklentilerin en son sürümlerini yükleyin.
Siz de fikrinizi belirtin