Web Hayati Verileri'nin Arkasındaki Bilim

Bu yazı 21 Mayıs 2020 tarihinde Google Chromium blogunda yayınlandı ve biz de Önemli Web Verileri kavramının ortaya çıkışından önceki bilimsel çalışmaları görmeniz ve kavramanız açısından sitemize ekledik. Yazılanlar Google çalışanlarının görüşleridir tabii ki.

Sitemizde temel web hayati verileri metrikleri ile ilgili yazıyı da okuyabilirsiniz. Haziran 2021’den itibaren ile iki aylık süreçte Google önemli web verilerini bütün siteler ve sıralamalar için uygulayacağını Nisan 2021’de duyurdu.

Web Hayati Verileri (Web Vitals), Google tarafından işletme sahiplerinin, pazarlamacıların ve geliştiricilerin kullanıcı deneyimlerini iyileştirme fırsatlarını belirlemelerine yardımcı olan bir girişimdir.

Bu sinyaller, insan-bilgisayar etkileşimi (HCI- Human Computer Interaction) ve kullanıcı deneyimi (UX- User Experience) alanlarında birçok araştırmacının kapsamlı çalışmasıyla yönlendirilir. Ancak doğru metrikleri (ölçütleri) ​ve eşikleri bulmak, bir araştırma makalesi alıp yanıtı bulmak kadar kolay değildir.

Yolculuklar önemli, sayfalar değil

Yolculuklar, sayfalar değil

Önemli bir randevuya gitmek için tanımadığınız bir şehirde yürüdüğünüzü hayal edin.

Yolda çeşitli cadde ve sokaklarda geziniyorsunuz. Ancak burada ve orada, zorluklarla karşılaşıyorsunuz, örneğin gevşek kaldırım taşları sizi dolaştırır, açılmasını beklemeniz gereken yavaş otomatik kapılar vardır ve beklenmedik inşaat işleri veya girilmez alanlar sizi yoldan çıkarır.

Tüm bu olaylar ilerlemenizi kesintiye uğratır, stresi artırır ve hedefinize ulaşmanızı engeller.

Web’i kullanan kişiler de bir yolculuktalar (fiziksel değil, ama dijital), her eylemleri, ideal olarak sürekli bir akış olması gereken, adımlardan oluşuyor ve tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi, insanlar gecikmelerle kesintiye uğrayabilirler, görevlerinden uzaklaşabilirler ve hata yapmalarına neden olan durumlarla karşılaşabilirler.

Bu olaylar, sonuçta, bir sitenin veya tüm yolculuğun memnuniyetinin azalmasına ve tamamen terk edilmesine yol açabilir.

Her iki durumda da kesintileri ve engelleri ortadan kaldırmak, sorunsuz bir yolculuk ve memnun bir kullanıcı için anahtardır.

Peki, kullanıcıları web’e çeken nedir?

Beklemeden kaynaklanan kesintiler

Web kullanıcılarının yaşadığı en yaygın kesinti türü, sayfaların yüklenmesini beklemektir.

Bir geliştirici için sayfa yükleme ayrı bir olaydır ve bazı gecikmeler kaçınılmaz olabilir. Bununla birlikte, bir sayfanın yüklenmesi, bir kullanıcının yolculuğunun ortasında, örneğin haberlerdeki son olayları öğrendiklerinde, yeni bir ürün araştırdıklarında veya satın almak için bir sepete ürün eklediklerinde daha sık gerçekleşir.

Dolayısıyla, kullanıcının bakış açısından, belirli bir sayfanın yüklenmesi doğal bir kırılma anlamına gelmez: Henüz hedeflerine ulaşmamışlardır ve bu da onları gecikmelere karşı daha az toleranslı hale getirebilir. Bu, sayfaların hızlı yüklenmesi gerektiği anlamına gelir, böylece kullanıcının yolculuğu sorunsuz akabilir.

Ne kadar hız, yeterli hızdır? Bir bakıma bu yanlış soru. Tek bir sihirli sayı yoktur ve bunun üç ana nedeni vardır.

İlk olarak, cevap, düşündüğünüz sonuca bağlıdır, örneğin terk etme, kullanıcı memnuniyeti veya görev performansı. Farklı çalışmalar farklı sonuçlara odaklanır ve farklı sonuçlar verir.

İkincisi, gecikmelerin etkisi, bir kullanıcının kişiliğine, geçmiş deneyimine ve görevinin aciliyetine bağlı olarak büyük ölçüde değişir.

Örneğin, bir sitede kaç kullanıcının yaşadıkları gecikmenin bir işlevi (fonksiyonu) olarak kaldığını hesaplasaydınız, X saniye sonra %100’den %0’a temiz bir adım görmezdiniz. Bunun yerine şuna benzeyen düzgün bir dağılım görürsünüz:

gecikme etkisi - temel web verileri

Öyleyse sormalıyız:

Bu eğri üzerinde hangi noktayı hedefliyoruz?

Diğer bir deyişle, bir yandan hıza ne kadar yatırım yapıyoruz, diğer yandan kaç kullanıcımızı kaybedeceğiz?

Son olarak, gecikmelerin etkisi bağlama ve duruma göre değişir. Haber siteleri, alışveriş siteleri ve seyahat siteleri genellikle farklı türde kullanıcı yolculuklarının parçasıdır ve yukarıdaki eğrinin tamamı her biri için farklı görünebilir. Bir bağlam içinde bile, site tasarımı ve kullanıcı davranışı zamanla değişebilir.

Bu umduğumuzdan daha zor olsa da farklı performans seviyelerindeki sonuçların dağılımı hala yararlı ipuçları içermektedir.

Özellikle dağılım, belirli bir performans düzeyinde kaç kullanıcı kaybedebileceğimizi (veya şu anda kaybettiğimizi) ortaya koymaktadır.

Ayrıca, eğrinin farklı noktalardaki dikliği, hızı belirli bir miktarda optimize etmek için ne kadar getiri elde edeceğinizi size söyleyebilir. Tasarımcı veya mühendis olarak geçirdiğiniz zaman da değerli olduğu için bunlar, ödün verme kararınızda önemli faktörlerdir.

Bu nedenle, tek bir sihirli sayı aramak yerine, amacımız araştırmada yararlı değer aralıkları ve makul yönergeler bulmaktır. Örneğin:

  • Bir çalışma, gecikmelerin memnuniyeti ve geri dönme niyetini azalttığını ortaya çıkardı. Tanıdık olmayan sitelerde, çoğu düşüşe neden olmak için 2 saniyelik gecikme yeterliydi- tanıdık siteler daha uzun gecikmelerden sonra bunu yaşadı. Tanıdık olmayan sitelerde, düşüşün çoğu 4 saniyeye varan gecikmelerle gözlendiğinden, görev performansı da kötüye gitti.
  • Başka bir çalışma, bir web sayfasındaki iç içe geçmiş bir menüde gezinmeyi içeriyordu. Her panelin yüklenmesi için 3 saniye arayla bir dizi gecikme test edildi. Gecikme 0 saniyeden 3 saniyeye ve tekrar 9 saniyeden 12 saniyeye çıkarıldığında memnuniyet azaldı. Geri dönüş niyeti de 12 saniyelik gecikmeyle düştü. Bazı katılımcıların sitenin yavaş olduğunu belirtmesi için 6 saniyelik bir gecikme yeterliydi.
  • Bir çalışma, mobil web kullanıcılarının bir seferde 4-8 saniyeden fazla süre dikkatlerini ekranda tutma eğiliminde olmadıklarını buldu. Bu, sayfanız yüklenmeden önce dikkatlerini başka yöne çevirirlerse, başka yere bakmalarının da etkisi ile, sonunda sayfayı görmelerini de geciktirir. Dolayısıyla 5 saniyelik bir yükleme süresi, 10 saniyelik etkili bir gecikmeye dönüşebilir.
  • Bir sistemin yanıt hızının, insanların birbirleriyle etkileşime girdiklerinde yaşadıkları gecikmelerle karşılaştırılabilir olması önerildi. Bu öneri, yanıtların yaklaşık 1–4 saniye sürmesi gerektiğine dair rehberlik sağlamıştır.

Deneysel (ampirik) çalışmalar, sert eşiklerden ziyade yüksek değişkenliğe ve kademeli ayrılmalara sahip verilerden alınmıştır ve diğerleri teorinin tahminlerine dayanmaktadır.

Ancak toplu olarak, ulaşılan bu sonuçlar, sayfa yükleme sürelerini birkaç saniye içinde tutmayı hedeflemenin çalışmaya değer bir hedef olduğunu belirtiyorlar.

En Zengin İçerikli Boyama (LCP- Largest Contentful Paint) metriği, bir kullanıcı algısında, sayfadan sayfaya gezinmenin yerine getirilmiş / tamamlanmış görünmesini ölçer. Sitelerin, sayfa yüklemelerinin %75’i için, bu metriği, yani LCP’yi 2,5 saniyenin altında tutmayı hedeflemelerini öneririz.

Bu öneri, bugün web’in Chrome analizi tarafından daha ayrıntılı olarak bilgilendirilmekte ve pratikte yeterli sayıda siteye ulaşmak için uygulanabilir olmayı amaçlamaktadır. Bu analizle ilgili daha fazla ayrıntı için Temel Web Hayati Verileri’nin metrik eşiklerini tanımlama yazımıza bakabilirsiniz.

Kararsızlıktan kaynaklanan kesintiler ve hatalar

Çoğu web sayfasının birkaç öğe yüklemesi gerekir ve bunlar genellikle aşamalı olarak yüklenir.

Bu aslında iyi bir şey olabilir: Bazı içerikler olabildiğince erken görünürse, kullanıcının her şeyin yüklenmesini beklemeden hedefine doğru ilerlemeye başlamasına izin verebilir.

Bununla birlikte, halihazırda görülebilen öğelerin konumu diğerleri yüklenirken değişirse, bu, kullanıcının deneyimini iki şekilde olumsuz etkileyebilir.

Birincisi, baktıkları bir öğe aniden hareket ederse, gözlerinin yeni konumunu bulmasının en az birkaç yüz milisaniye alacağıdır.

Eğer görünümün dışına kaydırılırsa, çok daha uzun sürecektir. Bu tür bir kesinti, kullanıcı yolculuğunu yavaşlatır ve çok sinir bozucu olabilir.

Daha ciddi bir sonuç ise, beklenmedik düzen değişikliklerinin hatalara yol açabilmesidir.

Kullanıcı daha sonra hareket eden bir öğeye dokunmaya çalışıyorsa, orijinal konumuna taşınan başka bir şeye dokunabilir. Bunun nedeni, geçişi algılama, eylemlerini bırakmaya karar verme ve sonra bunu yapma gecikmesi, bir insanın uygun şekilde yanıt vermesini imkânsız hale getirebilir.

Bu, bir bağlantıyı veya reklamı veya “Şimdi Satın Al” düğmesini tıklamanın istemeden ve kullanıcının amaçladığı yolculuğunu önemli ölçüde kesintiye uğrattığı anlamına gelebilir.

Kümülatif Düzen Kayması (CLS- Cumlative Layout Shift), bir sayfada beklenmeyen düzen değişikliklerinin ne kadar sık ​​ve ciddi olduğunu ölçer. Daha az kayma, daha az kesinti ve hata şansı anlamına gelir. Sitelerin, sayfa yüklemelerinin %75’i için 0,1’den daha düşük bir CLS’yi hedeflemesini öneririz.

Düşük yanıt verme hızından kaynaklanan dikkat dağınıklığı ve hatalar

Düşük yanıt verme hızından kaynaklanan dikkat dağınıklığı ve hatalar

Sayfa yüklemeleri, bir binaya girmek gibi kullanıcının yolculuğundaki daha büyük geçişleri temsil ederken, küçük adımlar da önemlidir.

Yürürken, yürümenin mekaniklerinin gerçekten farkında olmak istemezsiniz.

İdeal olarak, aslında yürüdüğünüzü unutursunuz ve yolunuzu bulmak gibi başka şeylere odaklanabilirsiniz.

Ancak ayakkabınızda taş olması gibi bir şey bu konsantrasyona müdahale eder.

Aynı şekilde, kullanıcıların deneyimlerinin sitenizle anlık etkileşimlerindeki dirençlerden / sürtüşmelerden zarar görmesini istemezsiniz.

İşte bunu başarmakla ilgili bazı araştırma bilgileri:

  • Bir çalışma, dokunmatik ekran düğmelerinden gelen görsel geribildirimdeki bir gecikmenin, 70 ms’den 100 ms’ye yükseltildiğinde algılanabilir hale geldiğini buldu. 100 ms’den 150 ms’ye yükseltildiğinde, insanlar da düğmelerin kalitesini önemli ölçüde daha düşük olarak değerlendirdiler.
  • Bir deney, bir animasyonda, bir olayın diğerine neden olduğu yanılsamasının, yaklaşık 100 ms’lik bir gecikme olduğunda bozulmaya başladığını gösterdi. Benzer şekilde, kullanıcı arayüzlerindeki doğrudan manipülasyon illüzyonunun bundan daha uzun gecikmelerle bozulacağı bildirildi. . (Bu yol gösteren bilgi, eylemlerin 100-200 ms içinde görünür bir etkiye sahip olması gerektiğine dair daha önceki bir en iyi tahmin önerisiyle de desteklenmiştir.)

Tıpkı En Zengin İçerikli Boyama (LCP’de) metriğinde olduğu gibi, “sihirli sayı” yoktur, yalnızca dağılımları temsil eden işaretler vardır.

Bazı kişiler diğerlerinden çok daha hassastır ve dokunsal veya işitsel geri bildirim söz konusu olduğunda daha kısa gecikmeler fark edilebilir.

Kullanıcı arayüzünün nasıl hissedildiğini değiştirmenin yanı sıra, insanların neredeyse anlık olmasını bekledikleri bir şeyi geciktirmek, hata yapmalarına neden olabilir.

Bir eylemi işe yaramadığını düşündükleri için tekrar edebilirler ve ikinci eylem istenmeyen bir etki yaratabilir. Örneğin, bir “sepete ekle” düğmesini iki kez tıklayıp şu anda iki ürün satın aldıklarının farkında olmayabilirler.

Bu deneyimlerle ilgili yanıt verme süresi İlk Giriş Gecikmesi (FID- First Input Delay) ile ölçülür ve sitelerin, sayfa yüklemelerinin %75’i için FID’yi 100 milisaniyenin altında tutmayı hedeflemelerini öneririz.

Etki

Etki

Bu ölçümlerin ve eşiklerin kullanıcıları nasıl etkilediğini anlamak için milyonlarca sayfa gösterimini analiz ettik.

Bir site yukarıdaki eşikleri karşıladığında, kullanıcıların sayfa yüklemelerinden vazgeçme olasılığının %24 daha düşük olduğunu gördük (herhangi bir içerik boyanmadan önce sayfayı terk ederek).

Ayrıca özellikle haberlere ve alışveriş sitelerine, işletmeleri trafiğe ve görev tamamlamaya bağlı olan sitelere baktık ve benzer rakamlar bulduk:

Haber siteleri için %22 daha az terk etme ve alışveriş siteleri için %24 daha az terk etme. Çevrimiçi (online) işletmeler için bu düzeydeki gelişmeyi gösterebilecek çok az müdahale vardır ve bunun gibi sonuçlar, bizim ve ekosistem ortaklarımızın Web Hayati Verileri (Web Vitals) ölçümlerine öncelik vermesinin nedenlerinden biridir.

Kullanıcılar için sorunsuz bir yolculuk sağlamak, online (çevrimiçi) trafiği ve web tabanlı işletmeleri büyütmenin en etkili yollarından biridir.

Web Hayati Verileri (Web Vitals) ölçümlerinin ve eşiklerinin, yayıncılara, yazılım geliştiricilere ve işletme sahiplerine sitelerini daha fazla kullanıcı için hızlı, kesintisiz yolculukların bir parçası haline getirmek için açık ve eyleme geçirilebilir yollar sunacağını umuyoruz.

Umarız bu yazı size faydalı olmuştur. Web sitesi hızı ve Google hız endeski nedir ve nasıl ölçülür yazımızı da okursanız tamamlayıcı olacaktır.

NOT: Bu yazının İngilizce orijinalini şu adreste okuyabilirsiniz.

TurboPak - Web Sitenizi Hızlandırın